Çoğu kez yazılarımda Servet Yenitürk’e ağır eleştirilerde bulundum, hepsini de sağolsun olgunlukla karşıladı. Son zamanlarda alacak verecek meseleleri gündem olunca yine Yenitürk ismi gündeme geldi.
Yenitürk “alacaklarımı sponsorluk karşılığında almıyorum” diye yuvarlak bir cümle kullandı ancak bu söz “Yenitürk alacaklarından vazgeçti” olarak yorumlandı. Yenitürk’ten beklediğim tüm açıklıkla bunu söylemesiydi.
Ancak Yenitürk bunu söylemek yerine taraftarın desteğini kazanmak amacıyla jest yapıyormuş gibi davrandı.
Peki Yenitürk’ün haklı olduğu hiç mi bir şey yok? Kamuoyunun da bildiği üzere Yenitürk kendisine, ailesine ve çalışma arkadaşlarına ait arabayı Vanspor’un sgk borçlarına karşı ipotek ettirdi ve yıllardır ipoteği kaldıramıyor. Vanspor’a sgk borçlarının ödenmesi için defalarca çağrıda bulundu. Ve iddiasına göre Vanspor Külübü yapılandırılan taksitleri bile ödemiyor kaldıki yapılandırma sonucu taksitleri ödenirse bile borç yıllar sonra bitecek!
Ve bu durumdan müzdarip olan Yenitürk: “40 tane yöneticisiniz birer araç getirin ipoteği kaldırın.”
Çok anlamlı bir söz, yönetimden çoğu kişinin Vanspor’a maddi olarak destek olmadığını biliyoruz, hatta Token parasından dolayı böyle bir ihtiyaçta şimdilik yok, peki yarın ihtiyaç olduğunda yöneticiler ne diyecek? Yöneticilerin maddi olarak destek vermesini ve bunu kamuoyuna açıklamaları bununla birlikte Vanspor’u 2. Lige taşıyan, bunda emeği olan Yenitürk’ün mağduriyetini gidermek konusunda çaba göstermeleri lazım. İnsani ve vicdani olan budur.
Hesap soracağız(neyin hesabı soruluyorsa onu da bilemiyorum!) diyerek, devre arasında taraftarın arasına girerek Yenitürk nefreti oluşturmakta çözüm olmaz, bugün Yenitürk’e nefret duyan yarın size nefret duyar Sn. Avcı.